hafsahatun

daha afyon seyahatinmizin yorgunluğu geçmeden,henüz valizler yeni yerine kaldırılmışken pazar günü antalyaya gideceğimizi öğrenmiş bulunuyorum...
eşimin iş gezisi...bende evde yalnız kalamadığımdan ve meleğin de havuzu çok sevmesini bahane ederek bizde eşimle beraber gidiyoruz....
ben ki tatilin adını duyduğumda 15 gün öncesinden valiz hazırlamaya başlardım...şimdi aman kızın mamasıdır,meleğin tokalarıdır yok biberon fırçasıdır derken tatil için bile olsa bunları düşünmek hazırlamak beni acayip stere sokuyo...
hoş gidene kadar ...otelden içeri girdim mi hepsi unutuluyo iyikide gelmişim diyorum ama daha geri dönüş yolunda tekrar başlıyo stresim..
işin daha sıkıcı olanı c.tesi günü çok sevdiğim arkadaşlarımla iki ayrı programım var ama bu gidişle onlara bile gidebilecekmiyim bilmiyoum...çünkü bi kaç eksiğim var ve bunları anca c.tesi günü halledebilirim...
ve hatta eşimle taaaa 3 hafta öncesinden eve bi kaç eşya alacaktık geçen hafta bursaya gitti bu haftada yokuz yani yine kaldılar...
anlıycanız çok işim var halletmem gereken ve buna karşılıkta çok az zamanım var....
(tembellikte cabası...)
bloguma ne zamandır gezi bölümü eklemek istiyodum artık gelincede elimdeki hazır meteryallerle sizlerle buluşmak ümidiyle..allaha emanet oluunn...

(neyse gidince inşalah bi organizasyon ayarladım bi arkadaşla buluşacam...bu yüzden çok mutluyum...burdan da ona sevgilerimi gönderiyorum..mcxxx...)